Google’ın tüm veri skandallarının yanı sıra Google+’ın ardından bizler neler öğrendik? Google+ neden başarısızlığa mahkum oldu?
Google’ın 2011 yılında diğer sosyal medya ağlarına alternatif olarak kurduğu ancak bir türlü popüler olamayan Google+’ın güvenlik açığı nedeniyle kapatılacağı duyuruldu. Google, blogunda yaptığı açıklamada, servisin az kullanılmasından dolayı böyle bir karar aldığını açıkladı. Google yaptığı açıklamada, sosyal medya hizmetinin bakımının ve kullanıcılarının beklentilerini yerine getirmenin çok zor olduğunu kabul etti.
Veri güvenliği konusunda büyük sıkıntılar yaşayan teknoloji devi sadece Facebook değil elbette. Google, Google+’ın API kodlarında bir açık olduğunu fark ettiği Mart ayında, açığı araştırdığında, bu açık nedeniyle yüzlerce uygulama geliştiricisine 2015’ten beri 500.000 kişinin ad-soyad, e-mail, doğum tarihi, cinsiyet, iş ve ilişki durumu gibi pek çok özel bilgiye erişmesine imkan sağladığını öğrendi.
Google+ şu an için bireysel kullanıcılara kapatılıyor. Kurumsal sürüm ile hizmet vermeye devam edecek. Ağustos 2019’da ise Google+ tamamen kapatılmış olacak.
Peki tüm bu veri skandallarının yanı sıra Google+’ın ardından bizler neler öğrendik? Google+ neden başarısızlığa mahkum oldu?
Yedi yıllık Google+ geçmişine baktığımızda bunun çok sayıda nedeni var: Büyüme dönemi problemleri, iyi yönetilemeyen süreçler, kullanıcı kayıpları, şirket profillerindeki sorunlar, spam’ler, şirket içi ayrılıklar, mobil uyumsuzluklar vs…
Bir sosyal ağ girişimiyle yola çıkan Google+, kullanıcı odaklı değil şirket odaklı bir yapıya dönüşmesi, dolayısıyla etkileşimi düşük ve çoğunluğa hitap edemeyen yapısı, Google’ın algoritması gereği daha çok Backlink alma amacıyla kullanılır hale gelmesi gibi problemleriyle bizlere çok şey de öğretti.
Yedi yıllık bir başarısızlığa veda ederken, tüm veri açığı tartışmasının yanı sıra alabileceğimiz bu derslerin üzerine düşünmekte de fayda var.
