2019’da öne çıkacak 10 dijital dönüşüm trendi

 

Dijital dönüşüm, sadece teknolojik bir değişim olarak değil, iş dünyası, teknoloji ve tüm insanların kesişim noktası olarak öne çıkmaya devam ediyor. Son yıllarda yapay zeka, artırılmış gerçeklik, akıllı nesneler, nesnelerin interneti gibi gelişmeler artık hem şirketlerin stratejilerini hem de gündelik yaşamamızı dönüştürmeye başladı. 

 

Peki 2019’un öne çıkan dijital dönüşüm trendleri neler olacak? Daniel Newman’ın Forbes.com’da yayınlanan yazısı, nereye gideceğimizi ve dijital dünyada bizi hangi sürprizlerin beklediğini tahmin etmek için bir yıllık teknoloji ve dijital dönüşüm araştırması yapıyor. İşlerini ve dijital dönüşümlerini ileriye taşımak isteyenler için bir pusula görevi görecek bu listeyi derliyor. Ancak ekliyor: Bu listenin yanı sıra, her teknoloji yatırımının kalbinde müşteri, kültür ve çalışanlar olmalıdır.

 

 

Artık her yerde 5G görmeye başlayacağımız bir noktada olduğumuzu dile getiren Newman, teknoloji topluluğunu takip ediyorsanız, Qualcomm, Intel, Nokia, Ericcson, Samsung ve Huawei gibi şirketlerle birlikte çok sayıda sabit ve test dağıtımının gerçekleştiğini görürsünüz diyor. 5G mobil sağlayıcılar, mobil kullanıcılara yeni, daha hızlı ve daha yenilikçi hizmetler sunmaya başlaması için, 5G'yi hem kırsal hem de kentsel bölgelere kaydırdı. 2019,5G ve mobil cihazlar için heyecan verici bir zaman. 2018, sabit 5G uygulamalarının rotasını oluşturduğu bir yıl iken, 2019 ve sonrasında mobil cihaz ekranlarının sağ üst köşesinde 5G’yi göreceğiz.

 

 

2018'i tamamlarken son derece sinir bozucu chatbot deneyimleri yaşadığımızı söyleyen Newman iyi haberi de veriyor: Ancak NLP ve duygu analizleri yolunda büyük adımlar atılmaya devam ediyor. Üstelik NLP hizmet sektörünü asla hayal bile edemeyeceğimiz şekillerde sarsacak. İnsanlar olmadan sunulabilecek tüm hizmetleri düşünün; fast food hatları, kredi işlemcileri, iş arayanlar! Dahası, NLP, şirketlerin içgörülerini toplamasına ve hizmetlerini onlara dayalı olarak geliştirmelerine izin veriyor. Büyük işletmelerin %40’ı 2019'un sonuna kadar bu anlayışı işletmelerinde uyarlamaya karar vermiş durumda. Bu sebeple de bu başlık, dijital dönüşüm trendlerinden biri haline geliyor. Chatbot'ların işgücünü etkileyebileceği konusunda pek çok kişi endişeli, ama aynı zamanda şirketlerin işlerini zorlamaktan ziyade iş güçlerini yükseltebileceği de bir gerçek. 

 

 

Newman bu trendi “devam eden evrim” ve “bulut teknolojisinin benimsenmesinin artan sancıları” olarak görüyor. Temel olarak, şirketler, tüm genel bulut, özel bulut veya veri merkezi ile yol almanın en iyi opsiyon olmadığının farkına varmaya başladı. Şirketler bazen bunların hepsine birden ya da bir karışımına ihtiyaç duyuyor. Bu yüzden “bağlı bulut teknolojileri” de bulut tabanlı depolama, ağ oluşturma, güvenlik veya uygulama dağıtımı yapmak isteyen şirketlerin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için gelişmeye devam ediyor. 

 

4. Blockchain  

 

Bu teknolojiyi herkes farklı şekilde kullanıyor çünkü bu sistemin standart bir kullanımı yok. Bu teknolojinin benimsenmesinin tek yolu herkesin kullanabileceği ve anlayabileceği bir tak-kullan sürümü oluşturmak. IBM gibi önde gelen teknoloji firmaları, Cryptocurrency dışındaki uygulamalarda Blockchain'in potansiyeline karşı büyük taahhütlerde bulunmaya devam ediyor. Finans sektörü aynı zamanda mal ve hizmet taşımacılığındaki uygulamalara da yakından bakıyor. Newman’a göre birçok akıllı geliştirici 2019’da Blockchain’in potansiyeli üzerine çalışmaya devam edecek.

 

 

Tüm bu teknolojik trendlerin merkezinde bu maddeler ile bir bağlantı söz konusu olduğuna dikkat çekiyor Newman. Veriler, şirketlerin ürünler, hizmetler, çalışanlar, stratejiler ve çok daha fazlası hakkında iyi kararlar alabilmeleri için birer anahtar. Yakın zamanda yapılan araştırmalar, geçtiğimiz yıl dünya verilerinin % 90'ını oluşturduğumuzu gösteriyor. Araştırma aynı zamanda verilerin sadece %1'ini etkin bir şekilde kullandığımızı ortaya çıkarıyor. Bu da demek oluyor ki, veri odaklı şirketlerin, ellerindeki verinin gücünü ortaya koymak için bu konuda kat etmesi gereken daha çok yol var.  Önümüzdeki yıllarda da makine öğrenimini artırabilecek gelişmiş işleme gücü ile dijital teknoloji liderlerinin ellerindeki veriler ile çok daha fazlasını yapmak için yatırım yaptıklarını göreceğiz. Bu da makine öğrenimi ve yapay zeka ile gerçekleştirilecek ve bu %1’lik oran 2020’ye kadar %3 veya 4'e çıkacaktır. Bu oran küçük görünebilir, ancak veri kullanımında önemli bir artış anlamına geliyor.

 

 

Ağustos 2018 itibariyle, şirketlerin yaklaşık 1/3'ü hala kullanıcılar için büyük veri koruma katmanları sağlamayı amaçlayan Avrupa Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR) ile uyumlu değildi. Ancak 2019 yılında bu kavram daha fazla önceliğimiz haline gelecek. Önümüzdeki süreçte bilgilenmiş müşteriler hangi şirketlerin verilerini korumayı gerçekten önemsediklerini ve hangi şirketlerin gerçekten yapmadığını görmeye başlayacak. Newman’a göre GDPR, şirketlerin kişisel verileri nasıl ele aldıklarından sorumlu tutulacakları daha küresel bir trendin başlangıcı olacak. Markalar buna uymak zorunda olmasa da, bu hareket, şirketlerin satış ve pazarlama adına kişisel bilgilerin sıklıkla yanlış kullanımı ve kötüye kullanılması yerine, izleyicileri ile ilişkilerini gerçekten kurmanın daha iyi yollarını bulmaları için bir uyarı işlevi görecek.

 

 

Sanal gerçekliğin (VR) çok havalı olmasına rağmen günümüzün piyasasında kendisine oyun ve son derece özel uygulamaların ötesinde bir yer bulamadığını söyleyen Newman, bunun yerine, artırılmış gerçeklik (AR) kavramının 2019 dijital dönüşüm trendlerinde öne çıkacağını söylüyor. Artırılmış Gerçeklik, kurumsal iş gücü eğitiminde kendine çok sayıda kullanım alanı buldu; bu ise sadece havalı olmakla kalmıyor aynı zamanda son derece işlevsel olduğunu gözler önüne seriyor. Newman, Artırılmış Gerçeklik alanındaki gelişmelerin 2019 yılında yükseleceğini söylüyor. 

 

 

Newman’ın geçtiğimiz yılki ilk dört trendi arasında temel olarak Nesnelerin İnterneti, Yapay Zeka, Makine Öğrenimi ve Edge teknolojisi yer alıyordu. Bu yıl ise dördünü de bir araya getiren Newman, artık bu kavramların derinden birbirine bağlı olduğunu söylüyor. Nesnelerin interneti geliştikçe ve bağlı aygıtların sayısı azaldıkça verileri işlemek için daha fazla alana ihtiyaç duyuluyor. Akıllı Şehirler ve Otonom Araçlar kavramları, veri işlemesi bulutta olmak zorunda kaldığı sürece gerçekleşme şansına sahip olmayan kavramlar. Bu yüzden 2019 dijital dönüşüm trendleri kapsamında, daha fazla edge programlamaya yöneleceğiz. Analytics sistemleri ve sahip olduğumuz veriler yalnızca işlenmek için değil, gerçek zamanlı işlenmek üzere mevcut olacaklar. Ve bu da şu anda sadece Edge teknolojisinin destekleyebileceği bir şey.  Ve bu şu anda sadece kenarın destekleyebileceği bir şey. 

 

 

IT yöneticileri ile yaptıkları görüşmelerde IT bütçeleri, genel eğilimler ve tüm bulut ve diğer harcamaları hakkında sorular sorduklarını ifade eden Newman, görüştükleri kişilerin genelde verimliliği artırma, iş yükleri konusundaki esneklik ve iş gereksinimlerine göre hızlı bir şekilde ölçeklendirme becerileri ile ilgilendiklerini söylüyor. Hizmet sektörünün büyümesiyle de, şirketler, iş gereksinimlerini karşılamak için “a la carte” IT hizmetlerini seçerken daha karmaşık taleplere sahip oluyor. Dolayısıyla ITaaS – Hizmet olarak sunulan IT – daha fazla ölçeklenebilirlik, daha yeni bir teknoloji, daha kısa tedarik döngüleri ve artan çeviklik sunuyor. Bu anlamda 2019’da bu kavram çok da öne çıkacak gibi görünüyor.

 

 

Newman, pek çok araştırmanın gösterdiği üzere, çalışanların dijital dönüşümün şirketin en üst seviyesinde başladığını görmek için çok büyük bir istek duyduklarını dile getiriyor. Ancak genel eğilim halen IT, Pazarlama veya İK departmanlarına çok fazla görev verilmediğini gösteriyor. Newman, bu nedenle, 2019 yılında CEO'ların dijital dönüşüm için yatırım yapmaya öncelik vereceklerini söylüyor. Bu kapsamda, değişebilen kültürleri inşa etmenin kritik doğasını fark edecekler ve verilere her zamankinden daha fazla güvenmenin değerini öğrenecekler.

Newman son olarak ekliyor, dijital dönüşüm, tüm sektörlerde iş yapma biçimimizi değiştirecek. Bu teknolojilerin bir kısmının şu anda inisiyatif aldığını görmek zor olsa da, tüm bu teknolojilerin nasıl çalıştığımızı, sosyalleştiğimizi ve etkileşimde bulunduğumuzu değiştirme potansiyeli muazzam; ve bunların etkileri önümüzdeki yıla göre çok daha ileriye gitmeye devam edecek.